Lem Solar
- Adres:
Kurumsal
İnsanlık, kendi ayak izlerinin yerküre üzerinde varoluşundan bugüne kadar, sürekli güneşi ve onda var olan gücü anlamaya calışmış; anlayamadığı ilk dönemlerde güneşe yüceliğinin, yenilmezliğin simgesi olan tanrı isimleri vermiştir. Bir anlamda, Ona duyduğu saygıyı, Onun gücünün karsısında nasıl güçsüz olduğunu kabul edercesine, güneşin gücü karşısında çaresizliğini dile getirmiştir. Mısır ve Yunan Mitolojilerine kısaca göz attığımızda, Güneş tanrıları olan Helios ve Ra‘nın ilk kez Mısır ve eski Yunan mitolojisinde ortaya çıktığını görürüz.
İnsanlığın, teknolojinin gelişimi ile birlikte, sürekli olarak „Güneşteki o sınırsız ve benzersiz gücü nasıl kullanılırız?“ sorusuna cevap bulma çabaları, ilk dönemlerde; güneşin vermiş oldugu sıcaklığın, hortumlar içerisindeki suyu ısıtması ile ilk termik sistemler oluşturularak, güneş enerjisi sıcak su kullanımında değerlendirilmeye başlanmıştır.
Bir sonraki aşamada ise güneş enerjisinin, uzay araçlarının gereksinim duyduğu elektrik enerjisini üretme amacı ile kullanıldığını görmekteyiz. Yenilenebilinir Enerji kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması çerçevesinde devrim diye nitelendirebileceğimiz fotovoltaik güneş panelleri laboratuvar şartlarında geliştirilip üretilmiş, cok kısa bir süre ardından da bupanel (modüller), günlük hayatta yerini almaya başlamıştır. Var olan enerji kaynaklarının en başında gelen petrol rezervlerinin dünya çapında tükenmesinin son 40 yılına girdiğimiz günümüzde, Yenilenebilinir Enerji kaynaklarına ne denli ihtiyacımız olduğu; mevcut kaynak ve yakıtların doğamıza verdiği zarar ve yüksek maaliyeti göz önüne aldığımızda, tartışılmazdır. Bu Yenilenebilinir Enerji kaynaklarının başında yer alan güneş enerjisi (solar enerji), doğal ve tükenmeyen bir kaynak olmakla birlikte, çevreye zarar veya etkisi sıfır olup, her ay bize fatura göndermez. Son dönemlerde cokça üzerinde tartışılan Nükleer Enerji, Japonya’ da meydana gelen nükleer felaket, sebep oldugu yüksek giderler, çevreye ve insana verebilecegi büyük potansiyel ve asıl zararlar, konu üzerindeki tartışmaları yoğunlaştırmakla birlikte, nükleer enerji konusunun – en azından Avrupa’da, askıya alınmasını sağlamış , başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi, nükleer enerji ile yollarini ayırdıklarını resmen ilan etmek zorunda kalmışlardır. Nükleer enerjiye karşı atılan bu adımların , daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için atılmış adımlar olduğu bir gerçektir.
1970‘li yıllarda Almanya merkezli olarak „Nükleer Enerji karşıtı hareketin“ içinde olan 7 biliminsanı arkadaşın bir araya gelmesiyle kurulan Wagner&Co, bugüne kadar Yenilenebilir Enerji teknolojileri konusunda Avrupa‘nın sayılı firmaları arasında kısa sürede kendine yer bulmuştur. Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kullanımda güneş enerjisinin mümkün olduğunca etkili ve verimli kullanımı hedefleyen ve sektöre adeta yönveren Wagner&Co, başarısının yanısıra aynı zamanda insani değerlere ve sosyal sorumluluğa alışılmışın ötesinde verdiği önem, şirket içi yapılanmasında eşitlik ve emeğe verdiği değer ile çalışanları arasında şirket içi demokrasiyi yıllardır prensip edinerek başarılı bir şekilde uygulayıp ve sürekli geliştirerek, alışılmışın dışında bir firma olarak da Avrupa‘da saygınlığa ulaşmıştır. Wagner&Co, çernobil felaketi sonrasında ailesiz kalan, ya da sakatlanarak yaşamını devam ettirmek zorunda kalan çocuklar için, çek Cumhuriyeti’nde (çekoslavakya) bir köy kurarak, tüm çocukların barınma, sağlık, okul masraflarını üstlenenen, Afrika‘ da içme suyu olmayan köylere Fotovoltaik sistemlerle temiz içme suyu kazandıran Wagner&Co, Haiti depreminin ardından Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü‘ne fotovoltaik paneller (modüller) ile çalışan bir telefon santrali hibe ederek bölgenin en önemli sorunu olan iletişim ağını kurmasını sağlamıştır.